İstinye Üniversitesi

İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel İDEF'23'ü değerlendirdi: IDEF'te Millî Teknolojimizin Ulaştığı Seviye Sergilendi

Tarih
01/09/2023
Yayın
Global Sanayici Dergisi
Yayın Türü
Yazılı

Pek çok farklı ülkenin katıldığı fuarı değerlendiren İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Fahri Erenel, IDEF'in Türkiye'nin jeopolitik gücünün ve teknolojik gelişiminin bir yansıması olduğunu belirtti. Erenel, "Fuarda sergilenen sadece yerli ve milli üretim harp silah ve araçlarımız değil, milli teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir" dedi.

Bu yıl 16'ncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'23), 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Fuara savunma, güvenlik, denizcilik, havacılık ve uzay sanayisi alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar katıldı. Fuara katılan İstinye Üniversitesi (İSÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel, IDEF'23'ü değerlendirdi.


ÇİN ÇOK SAYIDA FİRMASI İLE FUARDA YER ALDI
Bu yıl 16'ncı kez düzenlenen IDEF ile ilgili görüşlerini aktaran Prof. Dr. Erenel, şunları söyledi: "Her fuarda Türk savunma sanayi ürünlerinin çeşitlendiğini ve ARGE çalışmaları yürüten firma sayısı ile katılımcı ülke ve firma sayısının da arttığını gözlemliyoruz. Örneğin, son yıllarda savunma sanayi alanında ciddi bir atılım içinde bulunan Çin'in bu fuarda çok sayıda firma ile yer alıyor olması IDEF'in dünya çapında bir marka olarak tanınması olarak değerlendirilebilir. Dünyanın en büyük dört savunma sanayi fuarından biri olan IDEF, Türkiye'nin jeopolitik gücü ve ülkemizin teknolojik gelişiminin bir yansımasıdır. Bu fuarı diğerlerinden ayrı kılan, Türk savunma sanayi ürünlerinin çoğunun Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından operasyonlarda kullanılmış olmasıdır.

Harp silah ve araçlarını bir pazara hızla girerek satabilmek ciddi uğraş gerektirir. Türkiye'nin avantajı sahada kullanılan ve geri bildirimlerle daha geliştirilen sistemlerin tamamını veya önemli bir kısmını üretiyor olmasıdır. Diğer bir konu da Türk savunma sanayi firmalarının çalışmalarını Türk Silahlı Kuvvetleri'nin öngörü odaklı ihtiyaç analizlerinin şekillendiriyor olmasıdır."


HARP SİLAH VE ARAÇLARININ ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ KULLANIM ÖMÜRLERİNİN GİDEREK KISALMASI


Erenel, fuarın sektörün geleceğine katkısını ise şu sözlerle özetledi: "Savunma sanayii, ülkelerin endüstrileşmesinin kuvvet çarpanı olarak görülmektedir, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin yansımasıdır. Teknolojik yeniliklerin büyük kısmının askerî ihtiyaçlarla ortaya çıktığı bilinmektedir.
 

Aynı zamanda bu ürünler önemli bir gelir ve istihdam yaratmaktadır. Diğer sektörler için de yol haritası çizebilmektedir. Güvenlik ve bekanın daha da önem kazandığı günümüzde savunma sanayilerinin teknolojik gelişimlerine hız kesmeden devam etmesi beklenmelidir. SIPRI verileri de ülkelerin savunma harcamalarının her geçen yıl artış gösterdiğini vurgulamaktadır.
Bu nedenlerle, bu alandaki AR-GE çalışmaları ve yatırımların artarak devam edeceği öngörülebilir. Harp silah ve araçlarının önemli özelliği günümüzdeki hızlı teknolojik gelişim ve dijitalleşme nedeniyle kullanım ömürlerinin giderek kısalmasıdır. Buna 'yaratıcı yıkım' adı verilmektedir. Yeni teknoloji, 'daha yeni' sayılabilecek bir önceki teknolojiyi hızla eskitebiliyor. Dolayısıyla günümüzde askeri sistemlerin askeri ve sivil ihtiyaçlar dikkate alınarak planlanması ve üretilmesi dikkate alınmaktadır."


MİLLİ VE ÖZGÜN SAVUNMA SANAYİ ÜRÜNLERİMİZ DİKKAT ÇEKİYOR


Türkiye'nin katılımcıları heyecanlandıran son atılımları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Erenel, "Savunma sanayimiz Türkiye'de millî ve özgün yüksek teknoloji üretiminin öncü sektörü olmuştur. Millî Teknoloji Hamlesi ile sanayileşme politikaları ile savunma sanayinin uyumu sağlanmıştır. Millî Teknoloji Hamlesi, yüksek teknoloji, katma değerli üretim ve öz yeterlilik kazanımlarının ötesinde anlamlar taşımaktadır. Kendine özgü yönetim sistemi, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ'leri, araştırma kuruluşları, üniversiteleri, geliştirdiği özgün ürünleri ve ihracatıyla savunma sanayii, Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri haline gelmiştir. Artık Türkiye'nin millî ve özgün savunma sanayi ürünleri, dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurlar olarak tanımlanmaktadır" dedi.


İŞBİRLİKLERİ GELİŞTİRİLDİ


Birçok ülkenin fuara katıldığına dikkat çeken Erenel, "Başta Çin olmak üzere Suudi Arabistan gibi ülkelerin geniş kapsamlı katılımları önemli, bir sonraki fuarda Körfez ülkelerinden daha geniş katılımlar olacaktır.
Özellikle Çin'in katılımı önemli. 2025 yılını 'yapay zekâ yılı' olarak belirleyen Çin'in 5G teknolojisi, robotik sistemleri, ileri teknoloji odaklı çalışmaları dikkatle takip edilmektedir.
Geçmiş fuarlara geniş katılım gösteren savunma sanayiinin iki önemli aktörü Rusya ve Ukrayna'nın savaş halinde olmaları nedeniyle, bu ülkelere ait firmalardan GLOBAL SANAYİCİ EYLÜL-EKİM 2023
çok az katılım olduğu gözlenmiştir. Fuarlar, sadece sistemlerin görücüye çıktığı alanlar değil, karşılıklı işbirliklerinin geliştirildiği, sözleşmelerin imzalandığı, panel ve konferanslarla bilgi aktarımların yapıldığı, yeni bağlantıların oluşturulduğu zeminler olması nedeniyle de önem taşımaktadır. IDEF, bu açıdan önemli bir işleve sahiptir. Fuarda sergilenen sadece yerli ve millî üretim harp silah ve araçlarımız değil, millî teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir," diye konuştu.


SİVİLLER İÇİN FUARIN ÖNEMİ BÜYÜK

Prof. Dr. Erenel şunları söyledi: "Fuara ilgi ve katılımın fazlalığının sektöre emek verenleri de heyecanlandırdığı kesindir. Firmalar, için de gözlem, bilgi alışverişi, yeni işbirliklerinin oluşturduğu, derslerin çıkarıldığı, yeni hedeflerin ortaya konulduğu önemli platformlardır.
Her fuar aynı zamanda AR-GE çalışmalarını teşvik mekanizması olarak da görülmelidir. Fuarlar, fikirlerin uçuştuğu, uçuşan fikirlerin hayata geçebilmesi için uygun zeminlerin arandığı buluşma noktalarıdır.
Prof. Dr. Erenel, fuarın siviller için artan önemini ise şöyle değerlendirdi: "Savunma sanayii siviller tarafından kullanılan birçok sektör için de ürün sağlayabilmektedir: Arama kurtarma, haritacılık, uydu ve iletişim sistemleri, yangın söndürme, iş güvenliği ve benzeri alanlar büyük ölçüde müşterektir. Siber güvenlik, insan güvenliği başta olmak üzere askerî ve sivil ihtiyaçlar günümüzde iç içe geçmiş durumdadır. Savaş ve barış arasındaki çizginin bulanıklaşması gibi, askerî bir malzeme sivil maksatlarla da kullanılabilmektedir. Sadece askerî maksatla üretim önemli ölçüde azalmaktadır. Dual üretim ön plana çıkmaktadır."