İstinye Üniversitesi

Hamilelikte Tansiyon Kontrolü Neden Önemli

Tarih
01/02/2023
Yayın
Anne Bebek
Yayın Türü
Yazılı

Hamilelikte yüksek tansiyon hem kadın hem de bebek için tehlikeli sonuçlar yaratabilen ciddi bir sorun. Bu yüzden hamile kalmadan önce herhangi bir tansiyon problemine sahip olmasanız bile, düzenli kontrollerinizde tansiyon takibinizin de yapılması gerekiyor. İstinye Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Op. Dr. Sinan Güleç'ten bilgiler aldık.

Hamilelik; her kadının hayalini kurduğu, güzel ve mutlu bir yuvanın temelini oluşturan çocuklarımıza bir adım daha yaklaşmamızı sağlayan bir yolculuktur. Bu yolculuk çoğu anne adayımızda normal seyrinde gitmektedir. Fakat bu serüvende özellikle dikkat edilmesi gereken bazı takip ve uygulamalar vardır. Bunlardan en önemlilerinden biri tansiyon takibidir.

Hamilelikte normal kabul edilen tansiyon değerleri nelerdir?
Tüm erişkin insanlarda en ortalama tansiyon değeri 120/80 mm Hg'dır. Kadınların tansiyonları genelde bu değerden daha düşük seyredebilmektedir. Özellikle hamilelikte 90/60 mmHg değerine kadar düşüşler görülmekte ve normal sınırlarda gebelik tansiyon değer aralığı olarak kabul edilmektedir. Gebelikte düşük tansiyon gerekli sıvı tüketimi ve besin düzenlenmesiyle kontrol altına kolaylıkla alınabilmektedir. Ancak 120/80 mmHg üzerinde seyreden tansiyonlar gebelikte yüksek tansiyon açısından önem arz etmektedir, muhakkak takip ve tedavi edilmelidir.

Hamilelikte tansiyon takibi önemlidir dedik peki ama neden önemlidir?
Çünkü hamilelik döneminde bebeğin büyümesi için gerekli olan oksijen anne tarafından sağlanır. Yüksek tansiyon, plasentaya yetersiz kan akımına sebep olabileceği için tehlikeli durumlar meydana getirebilir. Bebek, ihtiyacı olan oksijen ve besini alamadığı için bu durum bebeğin büyümesini yavaşlatabilir.
Yüksek tansiyon bebekte, çoğu zaman erken doğumu tetiklemekte, hipoksi (oksijen azlığı), gelişme geriliği, ani bebek ölümü gibi hiç istenmeyecek durumlara yol açabilmektedir.

Sadece bebeğe mi zararı var?
Bebeğe zararlarının yanında anneye birçok zararı ve bazen kalıcı hasar ve ölüm dahil çok kötü sonuçları olabilmektedir. Annenin 20'nci haftadan önce veya gebelik öncesi varsa tansiyonu yüksekse kronik hipertansiyon olarak kabul ediyoruz. Eğer annenin 20'nci haftadan sonra tansiyonları yükselmeye başladıysa tıp dilinde tarif ettiğimiz tanısına "preeklampsi" diyoruz. Bu durumu halk genel olarak "gebelik zehirlenmesi" olarak isimlendirir.
Hamilelikte tansiyon yükselmesi sorunu annede kasılmalara, akciğer ödemine, beyin kanamasına ve körlüğe yol açabilir. Yüksek
tansiyon böbreklere hasar verdiğinden böbrek yetmezliği görülebilir. Karaciğer ile onu çevreleyen zar arasında kanama ortaya çıkabilir. Buna bağlı olarak karaciğerde yırtılma meydana gelebilir. En sıkıntılı durumlardan bir tanesi eklampsi yani beyin hasarına bağlı nöbet geçirmesidir. Birçok organı etkileyen ve komplikasyonlara yol açan bu durumlar anne ölümü sonucuna kadar varabilmektedir.

Hamilelikte tansiyonu nasıl engelleriz?
Gebeliğin başından itibaren her muayene öncesi muhakkak tansiyon ölçerek hastalarımızın gebelik öncesi tansiyon hastalığı öykülerini sorgularız. Gebelerimize kronik bir tansiyon hastalığı yoksa özellikle 20'nci haftadan sonra zaman zaman evdeyken en az 30 dakika sakin ve dinlenmiş vaziyette sağ koldan tansiyon ölçülmesini önermekteyiz.
Özellikle 11-14'üncü haftalar arası perinatoloji uzmanları tarafından yapılan detaylı ultrasonografik incelemede rahmi besleyen ana damar olan uterin arterlerde notch (çentiklenme) bulgusu ileri ki haftalarda gelişebilecek tansiyon yüksekliği riski için önemli bir bulgudur. Çentiklenmeleri olan hastalarda 100 mg aspirin verilerek gebelik tansiyonunun önlenmesi sağlanabilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda üçlü veya dörtlü test denilen tarama testlerindeki kan değerlerindeki AFP ve free B-HCG MoM değerlerindeki yüksekliklerde gebelik tansiyonu riskinden şüphelenme fikri verebilmektedir. Rutin kan ve idrar tahlilleri önemli olmakta, özellikle idrarda proteinüri halk arasında "protein kaçağı" durumu da şüpheleri arttırabilecek bir bulgudur. Yani gebelikteki bu sorun düzenli tansiyon takibi ve gerekli kontrollerle hem engellenebilir hem öngörülebilir bir hastalık konumuna gelmektedir.

Hamilelikte tansiyon tanısı nasıl konulur?
Gebelikte tansiyon tanısı, en az 30 dakika dinlenmiş ve sakin vaziyetteki gebeye sağ koldan belirli aralıkla yapılmış iki ve daha fazla ölçümün 140/90 mmHg ve üzeri çıkmasıyla konulur. Daha yüksek seyretmesi, protein kaçağı olması, gözlerin önünde uçuşmalar, görme bulanıklıkları, baş ağrıları, şiddetli karın ağrıları ve nefes darlığı problemleri de eşlik etmeye başlarsa bu duruma şiddetli preeklampsi denilmekte ve muhakkak hastane yatışı tedavi ve takip önlemleri gerekmektedir.

Hamilelikte tansiyon tanısı konulursa ne yapmak gerekir?
• Öncelikle günlük düzenli beslenme ve sakin yürüyüşler yapılmalı, stresli ortamlardan, aşırı yorgunluk ve halsizlikten kaçınılacak şekilde yaşam koşulları düzenlenmelidir. Güzel bir tansiyon takip çizelgesi hazırlanmalı ve her muayenede muhakkak kadın hastalıkları ve doğum uzmanıyla paylaşılmalıdır.
• Yaşam koşulları değişikliklerine rağmen tansiyonlar istenilen seviyede değilse kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile kardiyoloji hekimlerinin uygun gördükleri gebelikte kullanılabilen tansiyon tedavisi başlanmalıdır.
• Tansiyonlar yine kontrol altına alınamıyorsa hastane yatışıyla damar yolundan anti-hipertansif ilaçlar başlanarak daha etkili tedaviler denenebilir. Bunlara rağmen cevap alınamayan durumlarda anne-bebek iyilik hali durumuna göre gerekli önlemler alınarak doğum planlanabilir.
• Gebelik tansiyonu olan hastaların muhakkak tam teşekküllü mümkünse 3. basamak hastanelerde takip edilmesi uygun olur.

Hangi hamileler gebelik tansiyonu için daha riskli gruptadır?
• Hareketsiz yaşam tarzı olanlar
• Obezler ve kilo alımı kontrolsüz olanlar
• Diyabet ve gebelikte diyabet (şeker hastalığı) olanlar
• Sinir ve stresli yaşamı olanlar

Gebelik tansiyonu olan veya şüphesi olan hastaların tüketmemesi gereken başlıca ürünler nelerdir?
• Tuzlu beslenme
• Fast-food ve türevi beslenme
• Aşırı çay tüketimi
• Kahve tüketimi
• Yetersiz su tüketimi
• Alkol tüketimi
• Sigara tüketimi

Anne BebekAnne Bebek Dergisi

Anne Bebek Dergisi